Sri Lanka Ankara - Türkiye Büyükelçisi, Ankara Üniversitesi’nde düzenlenen Biyolojik Çeşitlilik Konferansı’nda açılış konuşması yaptı

Ankara Üniversitesi 22 Mayıs 2023 tarihinde Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü’nü kutlamak üzere bir konferans düzenledi. Sri Lanka Türkiye Büyükelçisi Sn. Hasanthi Urugodawatte Dissanayake etkinliğe açılış konuşmacısı olarak davet edildi.

Büyükelçi, 1946 yılında kurulmuş olan ve 19 fakültesi ile Ankara’da tanınan bir üniversite olan Ankara Üniversitesi’ne davet edildi. Yüksek Ziraat Enstitüsü’nü bünyesine katarak 1948 yılında Ziraat Fakültesi kurmuş olan Ankara Üniversitesi Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biridir.

Sri Lanka Büyükelçisi, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve Ankara Üniversitesi Çevre Planlama ve Yönetimi Koordinatörü Prof. Dr. Ahmet Emre Yaprak tarafından sıcak karşılandı. Yaprak, Büyükelçi’nin doğal kaynak yönetimindeki akademik geçmişi ve çevre alanındaki deneyimi dolayısıyla bu konudaki uzmanlığının yanı sıra Ankara’da göreve başlamadan önce Sri Lanka Dışişleri Bakanlığı’nda çevre ve iklim ile ilgili konulardan sorumlu olduğunu belirterek büyükelçinin Konferansa katılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Büyükelçi ve Rektör, biyolojik çeşitlilik ve tarım alanlarında profesyoneller, uzmanlar, personel ve öğrenciler arasında bağlantı kurarak Sri Lanka ve Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve Ankara Üniversitesi ile Sri Lanka üniversiteleri arasında olası karşılıklı işbirliği konularında görüş alışverişinde bulundular. Büyükelçi ayrıca, BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin 16. Taraflar Konferansı’na 2024 yılında ev sahipliği yapma sorumluluğunu üstlendiği için de Türkiye’yi de tebrik etti. Ardından Rektör, Büyükelçi’ye “Ankara Üniversitesi Biyolojik Çeşitliliği” konulu bir yayın hediye etti.

Büyükelçilik, bu yıl 01 Mart’ta ilk defa kutlanacak olan Dünya Deniz Çayırları Günü ile ilgili Ankara Üniversitesi ile birlikte bir seminer düzenlemeyi planlamış ancak daha sonra Türkiye’de meydana gelen yıkıcı deprem nedeniyle bu seminer iptal edilmişti.

Ayrıca, Büyükelçi Dissanayake, Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü’nü anmak için Konferansı düzenlediği ve etkinliğe katılan bazı Büyükelçiler de dâhil olmak üzere akademisyenlere, uzmanlara, araştırmacılara ve diplomatlara Sri Lanka’nın zengin ve benzersiz biyolojik çeşitliliğini tanıtmaya kendisini davet ettiği için Rektöre teşekkürlerini iletti.

Kısa görüşmenin ardından Büyükelçi, Konferansta “Sri Lanka’nın Biyolojik Çeşitliliği: İnsanlığa Katkısı” konulu bir sunum yaptı. Katılımcılara hitap eden Büyükelçi, istatistikler ve görüntülerle Sri Lanka’daki çiçekli bitkiler, amfibiler, sürüngenler ve memeliler için en yüksek tür çeşitliliğine ilişkin Sri Lanka’nın benzersiz ekosistemlerini ve yüksek biyolojik çeşitliliğini vurguladı. Ayrıca Sri Lanka’da biyolojik çeşitliliği tehdit eden faktörleri, korumanın mevcut durumunu, ulusal politikaları ve yürürlükteki stratejik planları anlattı. Kurumlar arası koordinasyon mekanizmaları ile koruma ve muhafaza altına alma faaliyetlerinde bulunan ilgili devlet kurumlarını ve bu kurumların akademi ve uzmanlarla nasıl işbirliği yaptığını, özel sektör ve STK’ların rolünü anlattı.

Sri Lanka’nın mangrovları, deniz otu yatakları ve tuz bataklıkları ile karbon tutmada oynadığı rolün altı çizilerek, Mavi Karbon Ekosistemlerinin iklim değişikliği etkisinin azaltılmasında olumlu bir faktör olduğu vurgulandı.

Büyükelçi bu bağlamda, Sri Lanka’nın dünyada mangrovların korunmasına ilişkin bir politikası, yönergeleri ve eylem planı olan ilk ülke olduğunun altını çizdi. Sri Lanka’nın uzmanlığı ve deneyimleri, özellikle Sri Lanka’nın Mangrov Ekosistemleri ve Geçim Kaynakları Eylem Grubuna liderlik ettiği İngiliz Milletler Topluluğu aracılığıyla küresel olarak geniş çapta paylaşılıyor.

Mangrovların tuzluluk müdahalesini kontrol etmedeki önemli rolü, Sri Lanka’nın Doğu Eyaletindeki Komari Lagünü’ndeki tuzlu suyla dolu mangrovlardan yaklaşık 20 fit uzakta, tatlı suya ihtiyaç duyan bir pirinç ekimi örneğiyle açıklandı.

Sri Lanka’nın biyolojik çeşitliliği, ülkenin ayurvedik sağlık geleneklerine katkısına ek olarak, geniş kapsamlı küresel faydalarla birlikte, gıda güvenliği ve yeni farmasötik ürünlerin araştırılması ve geliştirilmesi için de muazzam fırsatlar sunmaktadır. Biyolojik çeşitlilik aynı zamanda turizm ve balıkçılık sektörleriyle iç içe geçmekte ve yerel geçim kaynaklarını desteklemektedir.

Büyükelçi Dissanayake, insanların çoğunluğunun şiddet karşıtlığını ve sadece insanlara değil doğaya karşı da şefkatli olmayı teşvik eden dinleri takip ettiği Sri Lanka kültürünü daha da detaylandırdı. Yüzyıllar boyunca bu kültürel gelenekler, doğanın korunmasının ve insanın flora ve fauna ile bir arada yaşamasının değerinin anlaşılmasına katkıda bulunmuştur.

Büyükelçi Dissanayake ayrıca Sri Lanka’nın biyolojik çeşitliliğini korumak ve muhafaza etmek için koruma alanları oluşturmak, vahşi yaşamı, tür çeşitliliğini ormanları ve denizleri korumak için aldığı temel girişimlere ve önlemlere de işaret etti. Çevre eğitimi ve bilinçlendirme, ülkenin üzerinde çokça odaklandığı bir konu. Sonuç olarak, çevre ve iklim değişikliği konuları artık Sri Lanka’daki okul müfredatına dâhil ediliyor çünkü biyolojik çeşitlilik de dâhil olmak üzere çevremizi koruma ihtiyacına dair bilincin insanların zihnine yerleştirilmesini sağlamanın tek yolu bu olarak görülüyor. Ayrıca, Sri Lanka Cumhurbaşkanı’nın geçtiğimiz yıl 6 - 20 Kasım tarihleri arasında (2022) Şarm El-Şeyh, Mısır’da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın 27. Taraflar Konferansı’nda açıkladığı üzere Sri Lanka dünyanın iklim değişikliğine adanmış ilk üniversitesini kurma sürecindedir. Başkan, iklim değişikliğinin dünya için önemli bir sorun olmasına rağmen, onu inceleyecek merkezi bir araştırma merkezi olmadığını kabul etmiş ve çok sayıda ülkeyi bu çabada Sri Lanka’ya katılmaya davet etmiştir.

Diğer konuşmacılar arasında Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünüvar, Ankara Üniversitesi Çevre Planlama ve Yönetimi Koordinatörü Prof. Yaprak, Gazi Üniversitesi Onursal Prof. Dr. Oğuz Can Turgay yer almaktadır.

Son iki konuşmacı, Ankara’nın eşsiz biyolojik çeşitliliğine odaklanarak, nesli tükenmekte olan bitkilere, habitatların yanı sıra toprak biyolojik çeşitliliğinin korunmasına yönelik çabalara ve bunun flora ve fauna çeşitliliğinin korunmasına nasıl katkıda bulunduğuna dikkat çektiler.

Konferansa tarım ve çevre konusunda uzman akademisyen ve araştırmacılar, Büyükelçiler, Ankara’daki diplomatik misyon temsilcileri ve medya mensupları da katıldı.